KUZEY ÜLKESİNİN KÜRKLÜ BEBEKLERİ
Çiftleşme mevsimi ilkbahardır. Kuzey Kutbu tilkilerinin ölünceye kadar bir arada kalmak üzere birleştikleri sanılmaktadır. Erkek, seçtiği dişi uğruna vahşice dövüşür, fakat flört devresi sona erdikten sonra bu tilkiler normal bir aile hayatı sürmeye başlarlar.
Yavrular çiftleşmeden elli iki gün kadar sonra, mayısta dünyaya gelirler. Normal yavru sayısı altı ise de, bir batında on iki yavrunun dünyaya geldiği de görülmüştür. Bunlar 60 - 65 gram ağırlığında koyu kahve rengi kürk topaçlarına benzerler. İn yerin altındaki bir oyuktur.
Her tilkinin, başka tilkilerin avlanmasına göz yummadığı kendine has bir avlanma alanı vardır. Yavru tilkiler büyüyüp yuvadan ayrıldıkları vakit, bu yüzden kendilerine sahipsiz arazi bulmakta güçlük çekerler.
İki, üç yılda bir on binlerce genç tilki kendilerine yeni topraklar bulmak amacıyla sürü halinde göç ederler. Bunlardan birkaçı göçün sonunda lemming'ler ve başka kemiricilerle kaynaşan yeni bir kurt bulurlarsa da, çoğunluk hiç bir şey bulamadığı için, açlıktan ölmekten kurtulamaz.
Türlü tonlarda kızıl tilkiler:
İri ve dik kulakları, sivri çehresi ve kızıl kürküyle tipik kızıl tilki'yi hepimiz hiç değilse resimlerinden tanırız'. Uzun ve tüylü kuyruğu için, memeliler dünyasının en mükemmel fırçasıdır dense yeridir. Ucu beyaz olan bu kuyruk, sahibini uyurKen sıcak tutar. Bu tilkinin kürkü kırmızıdan çok, cilâlı altın gibidir, bacakları ile ayakları ise hemen hemen siyah renktedir.
Kızıl tilki kurttan çok ufaktır, esasen kurtla çiftleşnıez de. İri bir tilkinin omuz hizasında boyu 40 santim kadar, kilosu ise 2,5 ile 5 arasıdır. Baş ve vücut uzunluğu 75 - 76 santim, kuyruğu ise 43 - 45 santim veya biraz daha uzundur.
Kızıl tilki her zaman kızıl değildir. Bazen «kara tilki»,«gümüş tilki» veya «haçlı tilki» (sırtında koyu ton bir haç bulunur) olur. Fakat bunların üçü de kızıl tilki'nin renk farklılaşmalarıdır ve vakit vakit bir batında doğmuş yavrularda meydana çıkarlar. «Platin tilki», yakın tarihte gümüş tilkiden elde edilmiş bir cinstir.
Birleşik Amerika, Kanada, çok kuzeydeki kısımları dışında Alaska, Avrupa, Çin'in güneyi ile Sibirya arasında Asya ve Kuzey Afrika'nın kurak bölgeleri kızıl tilki'nin vatanıdır.
Evcil ve yabani tilkiler:
Amerika kızıl tilkilerinin farklı dokuz çeşidi bulunur. Kızıl tilki'nin ayrıca beş Avrupa ve Asya ile dört Kuzey Afrika türü vardır. On yıl bu hayvanın ortalama ömrüdür. On beş yıl rekor sayılır. Bir tilki esaret hayatında on iki yıl yaşamıştı.
Tilkiler esaret hayatında geçen birkaç kuşaktan sonra dahi tam manasıyla evcilleşmiş olmazlar. Yabani haldeyken yakalanan tilkiler bakıcılarına saygı göstermeyi çabuk öğrenirlerse de, onun en ufak bir dalgınlığından üzerine saldırıp orasını burasını ısırmakta faydalanırlar.
Tilki çiftlikleri:
Köpek ailesinden yalnız gümüş tilkilerle platin veya beyaz tilkilerin, kürkleri için yetiştirilmesine değer. Gümüş tilki çiftlikleri uzun yıllardan beri çok kazanç sağlayan bir iştir.
İlk gümüş tilkiler 1894'te Kuzey Amerika'da St. Lawrenee Körfezi'ndeki Prince Edvvard adasında kürkleri için evcilleştirilmişlerdi. Bu endüstri o zamandan beri Kuzey Amerika ile Avrupa'da almış yürümüştür. İklim bu işte çok önemlidir. En iyi tilki kürkleri serin ve nemli bölgelerde elde edilir.
Tilkilerin beslenmesinde balina etinden çok faydalanılır. Bununla beraber, uzmanlar bu hayvanların yalnız etlebeslenmesini uygun görmezler. En iyisi tilkileri günde iki defa; sabahlan etle, akşamlan ise mısır unu lapası gibi gıdalarla beslemektir. Dişiler on yıl müddetle yavrularlar. Bunlann yarısı kadarı ise her yıl yavru verir.
SIRNAŞIK KUZEY KUTBU TİLKİLERİ
Ünlü Danimarkalı kâşif Vitus Bering'in gemisi «St. Peter» 1741de Kuzey Pasifik'teki bir fırtına sırasında hasara uğramış ve bugün Bering adası denilen yerde karaya oturmuştu. Kâşifle birlikte seyahat eden tabiat bilgini G. W. Steller bu arada Kuzey Kutbu tilkisi'nin âdetleriyle, yaşayışını yakından izleyebilmişti.
Steller, adada pek bol olan tilkilerin buraya yüzen buzlarla geldikleri ve denizden karaya vuran yiyeceklerle beslendikleri sonucuna varmakta gecikmemişti. Bu konuda şunları yazmıştır:
«Gece, gündüz demeyerek bannak-tarımına doluyor ve çalabildikleri her şeyi alıp götürüyorlardı. Bu arada bıçak, sopa, çanta, ayakkabı, torba ve başlık gibi işlerine yaramayacak eşyaya da el atıyorlardı. Inanılamayacak kadar ağır yükleri yuvarlayarak götürmenin usulünü bulmuşlardı. Deniz hayvanlarının postlarım yüzdüğümüz vakitler, eti elimizin altından kapmak istedikleri için, ikisini, üçünü bıçakladığımız oluyordu... Her yaptığımızı gözetliyorlar, her gittiğimiz yere beraberimizde geliyorlardı.
«Herhangi bir hayvanın karaya vurması halinde, bunu daha biz yetisemeden midye indiriyorlardı. Etin hepsini yiyemedikleri takdirde, bunu parça parça dağlara taşıyorlar ve tasların altına gizliyorlardı.»
Kuzey Kutbu tilkisi bütün korkusuzluğuna rağmen iri bir hayvan değildir. Uzunluğu 50 santim kadardır. Bir de bunun yansı kadar bir kuyruğu vardır. Kürkü yazın grimsi kahverengidir, mevsim ilerledikçe, postunda açık renk tüyler yer almaya başlar, kışın ise bütün vücudu kar gibi beyazdır ve Kuzey Kutbu'nun karlı fonundan sırf koyu renk gözleriyle burnunun kara ucu sayesinde sıyrılır. Kulakları oldukça kısa ve yııvarlağunsıdır, bu ise, buzlar ve karlar memleketinde iri kulakların daha kolay donmalarından büyük bir avantajdır. Bu tilkiye Eski ve Yeni Dünya'ıun Kuzey Kutbu bölgelerinde raslanır.
Kuzey Kutbu tilkisi, şubatta kış kürkünün tüylerini dökmeye başlar, fakat grimsi kahverengi tüylerinin hepsi bitene kadar da ilkbahar sonuna yaklaşmış olur.
«Kuzey Kutbu tilkisi» (Alopex lagopus), kışı Kuzey Kutbu'nun donmuş bölgelerinde geçiren tek tük birkaç hayvandan biridir. Isı sıfırın altına düştüğü ve havanın daba da soğuyacağı hissedildiği zaman, dayanıklı karîbu geyiği» ile kurt titremeye başlayarak güneyin daha şiirli ormanlık bölgelerine göç ederler. Fakat Kuzey Kutbu tilkisi yerinden kıpırdaımyarak, bütün haya tını tundranın ağaç sınırının kuzeyindeki bölgelerinde geçirir.
Yer sincapları ve başka küçük kemirgenlerle beslenen Kuzey Kutbu tilkisinin, yazın yeşilliğinin yok olup tundra bir kar çölü görünüşünü aldığı vakit sıkıntıya düşeceği sanüabilir. Bu zamanlarda yer sincapları kış uykusuna çekilmiş, lemming sıçanları da kar örtüsü sayesinde korunmuş olurlar. Kuzey Kutbu ada tavşanları ise hızlı koşucu olduktan başka, sayıca da kalabalık değillerdir ki, ona bol bol av olsunlar.
Fakat işgüzar küçük Kuzey Kutbu tilkisi, kış yiyeceğini garantilemenin usulünü bilir. Sonbaharda bol sayıda lemming, yer sincabı ve sıçan öldürüp bunları toprak yüzeyinin hemen altındaki tabiî «buz dolabı» nda saklar. Kışın, besinini sağlayan hayvanlar ortadan çekilince, bu depodaki yedek yiyeceklerden istifade eder.
Kuzey Kutbu kıyılarında, tilkinin durumu daha da iyidir. Kıyıya vuran bir balina belki bin tilkiyi bütün bir kış besleyebilir. Bu küçük tilkiler, bütün kış avlanan, bununla beraber öldürdüğü hayvanın pek az bir parçasını yiyen Kutup ayısı'nın da izini takip ederler. Ondan artanlarla geçimlerini sağlarlar.
KARIN İÇİNDE UYURLAR
Kuzey Kutbu'nun kısa yazı ağustosta sona erer. Tilki de eylül ayında sıcak kış kürküne bürünmüş olur. Bu arada ayaklarının tabanları bile kalınlaşmıştır. Buz gibi rüzgârlar esmeye başladığı, ısı da sıfırın altında 15 - 25 dereceye düştüğü vakit, tilki bir kar yığınının içinde burnunu, bir nevi radyatör görevi gören kuyruğunun uzun tüyleri araşma sokup, soluk alıp vermek suretiyle rahatça uyuyabilir.
Tipik Kuzey Kutbu tilkisi, Asya ile Kuzey Amerika'nın kıta topraklarında yaşar. »Grönland tilkisi», «Pribilof tilkisi», «Hail adası tilkisi» ve «Bering adası tilkisi» gibi çeşitleri vardır. «Mavi tilki», kürkü değişik renkte olan tipik bir Kuzey Kutbu tilkisiıdir ve bazen normal yavruların arasında görülür. Mavi tilkinin kürk piyasasında büyük değeri vardır.
Haksızlığa Uğrayan Kızıl Tilki'ler
«Kızıl tilki» (Vulpes vulpes ve Vulpes fulva), Kuzey Yarımküresinin en ziyade avlanılan hayvanlarındandır. Spor uğruna, altın tonlu kızıl kürkü için ve kümes hayvanlarına dadanmasından ötürü öldürülür. Kurnaz tilki yıllar boyunca soyu tüketilme derecesinde avlandığı halde, küstahlığından hiç bir şey kaybetmemiştir. Bu hayvan insanlara yakın yaşamayı tercih eder, hatta büyük şehirlerin dış mahallelerinde barınmaktan çekinmez.
Çiftçilerin şikâyetlerine kulak verirseniz, kızıl tilki'nin kümes hayvanından başka şey yemediğini sanırsınız. Aslında ise kızıl tilki'nin zararından çok, faydası vardır.
Bir kere yazın korkunç sayıda böcek yer. Bu hayvanın sıçan avcılığı da dikkate değer.Tarlalarla seyrek ağaçlı ormanlarda ise normal bir tilki nüfusunu tıka basa doyuracak kadar sıçan vardır. Kızıl tilkiler her türlü kemirici, ayrıca leş, ot ve meyva yerler. Kümes hayvanı besleyenler, kümeslerinin tel örgülerinde geçit bırakmazlarsa, kızıl tilki'den zarar görmezler.
Tilki ailesi:
Tilki, yabani köpek ailesinin öbür üyeleri gibi iyi bir babadır. Tilkiler çiftleşir ve bütün bir mevsim boyunca birbirlerinden ayrılmazlar. Aile, ancak yavrular başlarının çaresine bakabilecek kadar büyüdükleri vakit, çözülür.
İn çoğu zaman toprağın gevşek olduğu bir yerde, yüzeyin altındaki bir oyuktur. Bu hayvanlar bazen başka bir hayvanın terkedilmiş inini bulup yenilerler. Sayıları dört ile on arasında değişen yavrular, çiftleşmeden elli bir gün sonra martta veya nisanda dünyaya gelirler. Bir haftalık olmadan gözleri,görmez. Beş hafta sonra' gün ışığına çıkıp kedi yavrusu gibi oynamaya başlarlar.
Baba tilki ailesine yiyecek getirir. Avda olmadığı zamanlar, yakınlarda bir yerde pusuya yatıp kurt, dağ arslanı, kır kurdu veya vaşak gibi bir düşmanın ailesine yaklaşmamasına göz kulak olur. Bu hayvanlardan birini görünce, dikkati kendi üzerine çekerek düşmanı ininden uzaklaştırır. Yavrularını korumak için gerekirse kendi hayatını feda eder.
Kızıl tilki yeraltı inini sadece bebek odası olarak kullanır. Yavrular başlarının çevresine bakabilecek kadar büyüdükten sonra, ancak ölüm tehlikesi karşısında, o da düşmanından kaçamayacağını hissedince, yerin altına girer. Kızıl tilki, Kuzey Kanada'nın tyıg gibi soğuk kış gecelerini dahi açıkta geçirir.
Avcıların elinden nasıl kurtulur:
Kızıl tilki avı Avrupa ile Kuzey Amerika'da yüzyıllardan beri en gözde sporlardan biridir. Tilki bir köpek sürüsü tarafından kovalandığı vakit, satte 9 - 10 kilometre hızla kaçar. Köpekler kendisine fazla yaklaştıkları takdirde hızını saatte 70-75 kilometreye yükseltebilirler, fakat bu tempoyu bir buçuk, iki kilometreden fazla devam ettiremezler. Tilki, hayatta kalabilmesini hızından çok, ustalıklı manevralarına borçludur. Çaresiz kalan tilkiler baca içlerinde, hatta mutfak ocaklarında gizlenmişlerdir. Başı dertte bir tilki bir keresinde bir kadının kollarının araşma sığınmıştı. Bir başkası ise sabah âyini esnasında bir kiliseye kapağı atmıştı.
Kurnaz tilkinin marifetlerinin yalnız bunlar olduğunu da sanmayın. Köpekleri yanıltmak için baş vurduğu hilelerden biri de, kendi ayak izlerini bir müddet gerisin geriye takip ettikten sonra yana atlayıp başka bir yöne kaçmaktır. Başka hileleri de şunlardır: Bir taş duvarın veya bir demir parmaklığın tepesinde koşmak; köpeklere kokusunu kaybettirmek için sığ bir derenin içinde kaçmak; kendisini çekebilen, fakat köpek sürüsünü taşıyabilecek kadar kuvvetli olmayan buz örtülerini aşmak. Tevekkeli tilkinin kurnazlığı yüzyıllar boyunca insanlarda hayranlık uyandırmamıstır. Bu hayvan, insan ve hayvan düşmanlarını yanıltmanın ustasıdır, yakalananlar ise çoğunlukla genç ve tecrübesiz tilkilerdir.
Tilkilerin şaşılacak bir ileri görüş ve muhakeme kabiliyeti gösterdikleri başka durumlar da vardır. Bir tilki inine yakın kümeslere hiç bir zaman baskın yapmaz. Dadandığı kümesler inine mutlaka üç, beş kilometre uzaklıktadır. Anlaşılan, komşularıyla iyi geçinmenin lüzumuna inanmıştır.
Ağaca tırmanabilen Biricik Tilkiler: Gri Tilkiler
«Gri tilki» (Urocyon), ağaca tırmanabilen biricik tilkidir. Dallar yeteri kadar alçak olduğu takdirde, bir daldan ötekine atlayarak tepeye çıkar. Fakat ağaç yüksek ve düzse ve. alçak dalları yoksa, gri tilki gövdeye ayaklarıyla sarılır ve pençelerinin yardımıyla tırmanmaya koyulur.
Gri tilki'nin ağaca tırmanmaktan gayesi çok kere köpek gibi düşmanlarının elinden kurtulmaktır. Bu hayvan başka defalar bir ağacın çatalına tırmanıp orada ılık güneş ışığında uyumak arzusuna karşı koyamaz. Bu tilkinin, yolunun üzerinde ki bir kuş yuvasında bulduğu yumurtaları bırakmayacağına emin olabilirsiniz.
Gri tilki pek hızlı bir koşucu olmadığından, çok defa ağaca tırmanma kabiliyeti sayesinde hayatını kurtarır. En büyük hızı saatte 40 Km. yi geçmez. Bu kadarını dahi ilk yüz metre boyunca devam ettirebilir. Bundan sonra saatte 30 - 35 Km. nin üstüne çıkamaz.
Gri tilki de kızıl tilki gibi, köstebek, tavşan, sıçan, kuş, kertenkele, yumuşakça, böcek gibi hayvanlarla, ayrıca meyvayla beslenir. Bir de tavuğu kapıp kaçma fırsatım bulursa hiç tereddüt etmez tabiî.
Çiftlik hayvanlarının yavrularını görünce de gri tilki'nin ağzının suyu akar. Özellikle kuzunun karaciğerine düşkün olduğu söylenir. Bazen kuzunun vücudunu yarar ve karaciğeri koparıp aldıktan sonra kaçar.
Arada bir, gece bastıktan sonra, gri tilki'nin sesi duyulur. Havlayışı kısa, sert ve derindir. Bu hayvanın en faal vakti gecelerdir. Günün arta kalan kısmını bir ağaç kovuğundaki veya kumlu arazideki bir delik olan ininde geçirir. Bazen de kayaların arasındaki oyuklarda barınır. Rahat etmek için inini ağaç kabuğu veya yaprakla astarlar.
Gri tilki kuzey bölgelerinde ilkbahar başlarında, daha güneyde ise ocak veya şubatta çiftleşir. Erkek,
ailesine düşkündür. Kör ve âciz yavrular çiftleşmeden iki ay sonra dünyaya geldikleri vakit, baba yiyecek aramaya çıkar, anne de o sırada inde kalarak yavrulara bakar.
Tilki ailesinde dört veya beş yavru vardır. Yavru adedi bazen daha az olabilirse de, daha fazla olduğu enderdir. Anneleri, babaları onlara beş aylık oluncaya kadar bakar. Genç tilkiler bu yaşa gelince artık inden çıkıp başlarının çaresine bakmaya hazırdırlar.
Gri tilki'nin düşmanları:
Tilkiler Kurt, vaşak, kır kurdu ve insan gibi düşmanlarına karşı tetikte olmak zorundadırlar.
Tuzakla tilki avlayanların ilk yaptıkları iş, tilkilerin de köpekler gibi su döktükleri yerleri bulmaktır. Kapanlar buralara yerleştirilip itina ile kamufle edilir. Gri tilki'nin koku alma hassası kuvvetli, gözleri de fevkalâde keskin olduğundan bu iş hiç de kolay değildir. Gri tilkinin kürkü, kızıl tilki'ninki kadar değerli değilse de, bu hayvan öbür akrabasından nedense daha kolay yakalanır.
Bir Amerika hayvanı:
Bir Kuzey Amerika hayvanı olan gri tilki'nin, Eski Dünya'da, Güney Amerika'da ve Kanada'da yakın akrabası yoktur. Güneşli güney bölgelerinde, kuzeydeki Kanada sınırı yakınlarında olduğundan daha kalabalık olan gri tilki bir orman hayvanıdır. Ağaç olmayan yerde gri tilki de yoktur.
Tipik bit tilki görnüşündeki bu yabani köpeğin oldukça uzun bir burnu,dik kulakları ve tüylü bir kuyruğu vardır.
Gri renkli postu oldukça kabadır, kuyruğunda ise sert kıllardan meydana gelmiş bir «yele» gizlidir. Bu tilkinin gözbebeği, çizgi gözbebekli öbür tilkilerinkinin aksine, oval biçimdedir. Yetişkin bir hayvan 3,5-6 kilo ağırlığında olabilir. Baş ve vücut uzunluğu 80 santime yakındır, kuyruğunun uzunluğu ise 28-30 santimi bulur.
|
Başka Tilkiler ve Tilkiye Benzeyen Yabani Köpekler
Tilki yüzyıllar boyunca kurnazlığın sembolü sayılmış olduğu halde, bu hayvanın bütün çeşitleri bu şöhretlere lâyık değildirler. Özellikle Kuzey Amerika batısının iki çeşit olan «çöl tilkileri» ki bunların adı: «İri kulaklı tilki» (Vulpes velox) ile «hızlı tilki» (Vulpes marcotus) dir, en aptal bir kızıl tilki'yi dahi aldatmayacak kapanlarla pek kolay yakalanırlar.
Bu küçük tilkilerin her ikisi de hız bakımından başka çöl hayvanlarım geride bırakırlar, düşmanlarından kaçarken de şüphesiz hileye baş vururlar. Bu çöl tilkilerinin ilki oldukça küçük olmakla beraber, kulakları muazzamdır, bundan ötürü de «iri kulaklı tilki» diye tanınır.
«Hızlî tilki» diye tanınan ikinci çöl tilkisi türü, ilkinden kulaklarının daha ufak oluşu bakımından ayrılır. Fakat her ikisi de gri renklidir, 2-2,5 kilo ağırlığındadırlar. Bütün uzunlukları da 60-90 santim kadardır.
Bu küçük tilkiler geceleyin ava çıkar ve daha çok sıçan ve fare yakalarlar. İnleri yerin altındaki deliklerdir. İnsanlardan çok uzakta yaşadıklarından kümes hayvanlarına zarar vermezler.
ÇAMA (Vulpes chama)
«Çama», Güney Afrika'nın çöl tilkisidir. Gri renkli sırtı dolayısıyla kürk tüccarları arasında gümüş sırtlı tilki diye de tanınır. Afrika'daki «uzun kulaklı tilki» ye (Otocyon), benzerse de ikisi apayrı türlerdir.
İzlerinin özerinden gerisin geriye gider:
Afrika uzun kulaklı tilkisi, Ümit Burnu ile Habeşistan arasındaki Afrika ovalarından geçen avcılarla yolcuların iyi tanıdıkları parlak siyah kürklü, sevimli bir küçük yaratıktır. Arkadaş canlısı bir hayvan olduğundan çift halinde veya üçlü, dörtlü gruplarla yolculuk ederek kendine beyaz karıncayla başka böcekler ve yakalayabileceği küçük kemirici hayvan arar.
Bu hayvanın, izlerinin üzerinden gerisin geriye yürümek gibi enteresan bir âdeti vardır. Bir avcı tarafından salıverilse dahi dümdüz koşarak kendine emin bir yer aramaz. Gizli bir yerden emir almış gibi kaçarken kendi izleri üzerinden gerisin geriye yürür.
Muazzam kulaklı bir tilki:
Tilkilerin çoğunluğunun çok iri kulakları olduğunu biliyoruz, fakat bunlardan aile adı «Fennecus» olan «çöl tilkisi» ninki gerçekten muazzamdır.Kum sarısı rengindeki bu küçük tilkinin sivri burnunun ucu ile tüylü kuyrugunun kökü arasındaki uzunluğu sadece 40 santim olduğu halde, kulakları 10 santimden uzundur. İri kulaklarla sıcak ve kuru bir iklim arasında sıkı bir ilişki olduğunu biliyoruz. Bu muazzam kulaklı tilki de, çöllerin en geniş ve en kurağı olan Büyük Sahra hayvanıdır.
Göç eden tilki: Ortaasya steplerinde fare ve sıçan yakalayan, ve adı «Korak tilkisi» (Cynalopex) olan başka bir küçük çöl tilkisi vardır. Bu kızılımsı kahverengi hayvan mevsimlerle göç eder ve oldukça kalabalık sürüler halinde yol alır.
Çekirge yiyen tilki: Habeşistan'ın «kızıl renkli köpeği» (Simenia), aslında ne tilki, ne de kurttur, fakat her ikisinin de bazı özelliklerim kendinde toplar. Meselâ, hemen hemen kurt iriliğindedir. Buna karşılık til-kininki gibi sivri bir yüzü ve iri kulakları vardır. Bu altın tonlu veya kuru yaprak rengindeki tilki, Habeşistan'ın yüksek yaylalarında eline geçen çekirgeler ve küçük kemiricilerle beslenir.