|
|
 |
|
Deniz yıldızı |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Deniz Yıldızları
Adem ARIKANLI
|
|
Denizin kabarması sırasında sahilin sığ yerlerine dalgaların sürüklemesiyle gelip, sular çekilince de buralarda kalarak ölümleri mukadder olan Denizyıldızları fezadaki yıldızlar gibi bakıp da tefekkür dersi alınacak mükemmel yaratıklardır. Hele sahildeki kayalıklarda taşların arasındaki su birikintilerinde kalmış ve ölümle pençeleşen Denizyıldızlarını yakından incelediğimizde, şeklen bir yıldıza ne kadar benzediğini görürüz.
Bir denizyıldızının vücudu, ortada yuvarlak bir bölüm ile bunu bir merkezden çıkan ışınlar şeklinde bir düzende çevreleyen beş veya daha çok sayıda koldan meydana gelmiştir. Bunların kol sayısı elli kadar olan türleri de vardır. Genellikle bu kolların uzunluğu yuvarlak gövdenin iki ya da üç mislidir.
Rengârenk çiçeklerin süslediği bir bahçe gibi, denizyıldızları da gri, yeşil ve mavi tonlardan ateş kırmızısı veya portakal rengine kadar değişen renk ve benekli, çizgili desenleriyle denizleri süslerler.
Denizyıldızlarının üst yüzleri hissiz dikenlerle kaplıdır. Vücut dokularının içinde bir ağ örgüsü gibi yayılan kalsit plakalara ve bir su damarı sistemine sahiptir. Bu sistem gövdenin alt yüzeyinde ortaya çıkan ve hayvanın hareket etmesini sağlayan tüp ayaklan oluşturur. Buralardan su içeriye girer ve kolların içindeki kanallara yayılır. Her kolun altında “ampul” ya da “şişe” denen emici bir yapı mevcuttur. Bunlardan salınıp devreden suyun hidrolik tesiriyle hayvan hareket eder.
Denizyıldızları her yönde hareket edebilir. Gideceği taraftaki kol, öncü vazifesi görür. Diğer kollar da onu takip eder. Hareket ederken kollar önce büzülür sonra itme hareketi yapar. Denizyıldızları kendi kolunun kalınlığındaki aralıktan vücudunu büzerek geçebilirler.
Bu canlılar çok obur omnivor (hem etçil hem de otçul) hayvanlar olup deniz dibinin sağlık bekçileridir. Dış yüzeylerindeki duygu hücreleri ile çürümüş hayvan kokusunu on iki metre uzaktan alabilirler. Bazı zaman iki gün boyunca ölü balık veya yengeç için yol almaktadırlar. Gerçi denizyıldızları çabuk hareket eden hayvanlar değildir. Ama midye ve istiridyeler ondan daha ağır hareketli olduklarından bir denizyıldızı istediği yumuşakçayı yakalayabilir. Eğer yakaladıkları yumuşakça küçükse olduğu gibi kabuğu ile beraber yutar. Hayvanın etini sindirdikten sonra da kabuğunu yine ağzından dışarıya çıkarır. Bu hayvanların büyük yumuşakçalara karşı kullandıkları usul ise bambaşkadır. Hayvan önce kollarıyla öldüreceği midye veya istiridyeyi kucaklar, sonra kollarının altındaki yüzlerce ampul şeklindeki vantuzlarını midyenin kabuklarına iki taraftan yapıştırarak çekmeye başlar. Midye ve istiridyelerin kabukları insanın fiziki kuvvetiyle açamayacağı kadar dayanıklı hayvanlar olup açılacak cinsten değildir. Fakat denizyıldızlarının, usanmadan ve gittikçe artırarak yaptığı basınca nihayet dayanamaz ve çaresiz kalarak kabuklarını açarlar. En iri midyeler bile yüzlerce vantuzun hâsıl ettiği bu basınca dayanamayıp teslim olurlar. Kabuk bir defa aralandıktan sonra, denizyıldızı midesini dışarı doğru uzatarak midyenin içine sokar ve sindirim enzimlerini üzerine döker, daha sonra da erimeye yüz tutmuş midyeyi içine alır.
Bu bakımdan denizyıldızlarının midye tarlalarını istila etmesi, midye avcılarına çok büyük zararlar verir. Midye avcıları da eskiden beri bu midye düşmanına karşı tedbir alma yoluna gitmişler. Bu sebeple, yakaladıkları denizyıldızlarını hemen ikiye parçalayıp öldü diyerek atarlar. Ancak daha sonra ilim adamlarının araştırmalarıyla anlaşıldı ki; ikiye bölünen bir denizyıldızı Kudreti Sonsuz’un onlara verdiği bir kabiliyetle yıpranan ve kopan vücutların eksik kısımlarını tamamlayabilirler. Böylece insanoğlu denizyıldızlarını yok etmek için kullanıldığı bu metodun, onları azaltma yerine daha çok artırmaya yaradığı gerçeğini ve onlardaki bu harika rejenerasyon kabiliyetini öğrenmiş oldu.
Denizyıldızlarından ilham alan bazı ilim adamları bu şekilde yüksek rejenerasyon kabiliyeti olan hayvanları inceleyerek onlardan elde edebilecekleri bir madde ile kolu veya bacağı kopmuş insanların yeniden eksik uzuvlarını tamamlayabilecekleri gelişmeleri hayal etmektedir.
|
|
|
|
|
|
|
Bugün 6 ziyaretçi (16 klik) kişi burdaydı! |